27 Şubat 2008 Çarşamba

İstanbul Bronşiti

İstanbul Bronşiti, nöbetler şeklinde tekrarlayan, geceleri artan, küçük çocuklarda öğürtü ve kusmaya yol açan öksürük ile karakterize bir hastalıktır. Bazı yönleriyle bronşite, bazı özellikleri ile de astıma benzer, ancak bu hastalık klâsik anlamda ne bronşit ne de astımdır.

İstanbul Bronşitinin astımdan en önemli farkı, hastaların hırıltı ve nefes darlığı şikayetlerinin olmamasıdır. Bu hastaların akciğer röntgenleri, solunum fonksiyon testleri ve alerjik deri testlerinde de her hangi bir bulgu yoktur.

İstanbul Bronşiti olan hastalarda, bakteri ve virüslerin neden olduğu diğer bronşitlerde olduğu gibi öksürükle beraber balgam, ateş, hâlsizlik, iştahsızlık… gibi belirtilere de rastlanmaz.

İstanbul Bronşiti, doktorlar tarafından da iyi bilinen, tanınan bir hastalık değildir. Üst solunum yolları enfeksiyonları, sinüzit, farenjit, geniz eti, reflü, bronşit, astım, zatürree… gibi pek çok başka hastalıkla karıştırılmaktadır.

BRONŞLAR AŞIRI DUYARLI
İstanbul Bronşitinin nedeni bronş hiperreaktivitesi, yani bronşların çeşitli uyaranlara karşı aşırı duyarlı olmasıdır. Ancak, bunun hangi mekanizma ile ortaya çıktığı tam olarak belli değildir.

Hastalığın özellikle sonbahar ve kış aylarında daha çok belirti vermesi ve yazın daha az ortaya çıkması, meteorolojik faktörlerin önemini gösterir. İstanbul gibi büyük kentlerdeki yoğun trafik ve şehirleşmeden kaynaklanan hava kirliliği, solunum yollarının virüslerle ve özel bir tür bakterilerle gelişen enfeksiyonları, ev içi hava kirliliği ve özellikle de evde sigara içilmesi hastalığı tetikleyen faktörlerdir.

İSMİNİ HASTALAR KOYDU
Bronşların aşırı duyarlılığından kaynaklanan İstanbul Bronşiti’ nin isim babası aslında hastalarım. Çünkü, ‘’ Doktor Bey, bizim çocuğun şikayetleri yazın memleketimize gittiğimizde bıçak gibi kesiliyor, İstanbul’ a döner dönmez de tekrar başlıyor. Bu sakın İstanbul Bronşiti olmasın.’’ sözlerini bronş aşırı duyarlılığına bağlı öksürük şikayeti olan çocukların anne veya babalarından pek çok defalar duymuştum. Ben de onların bu gözleminden esinlenerek bu hastalığa İstanbul Bronşiti ismini verdim.

Gerçekten de öksürük nöbetleri çocuklar Erzurum… Diyarbakır… Konya… gibi şehirlere veya bunların kasaba ve köylerine gittiklerinde ortadan kalkıyor. Bu da, hastalığın oluşumunda İstanbul’un nemli ve kirli havasının rolünün büyük olduğunu gösteren iyi bir kanıt.

KALICI BİR HASTALIK DEĞİL
İstanbul Bronşiti astım gibi kalıcı bir hastalık değildir. Hastaların çoğu uygun tedavi ile kısa sürede şikayetlerinden kurtulurlar.

Belirtiler, bazı kişilerde bir kerelik tedavi ile tamamen geçerken, bazı hastalarda ileriki aylar ya da yıllar içinde belirtilerin tekrarlaması da mümkündür. Bunun başta gelen nedeni de tedavinin erken kesilmesidir.

İstanbul Bronşiti, genetik bir hastalık değildir ve ailesel özelliği de yoktur. Bu, bir büyük şehir, yani metropol hastalığıdır. Bu hastalığa yakalanmamak ve hastalığın tekrarlamaması için, ev, okul, işyerleri… gibi yaşanılan yerlerin yoğun trafiğin ve fabrikaların uzağında olması ve kapalı mekanlarda alerjenler, sigara dumanı, kimyasal maddeler, aerosoller… gibi irritan faktörlerden uzak kalınması gerekir.